Cevdet Akay’dan AKP’ye Eğitim Sistemi Eleştirisi: 8 Defa Sıfırdan Değiştirdin, 19 Defa Değiştirdin. Eğitimde Büyük Erozyon…
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasında, “21 yıldır ‘Eğitim Reformu’ adına hep aynı kararları aldınız” dedi. ‘ diyerek farklı sonuçlar bekliyordunuz. İktidarınız boyunca eğitim sistemini 8 kez sıfırdan değiştirdiniz, 19 kez değiştirdiniz.” Defalarca müfredat değiştirerek eğitimde büyük bir erozyon yarattınız; 6 kez lise sınavını, 3 kez de üniversite sınavını değiştirdin; Onlarca kez sınav soruları sızdırıldı, öğrencilerimizin emekleri boşa çıktı. Pandemi ve yaşadığımız felaket nedeniyle eğitime ara verildi. İnternet üzerinden yürütülmeye başlanan eğitimde fırsat eşitliği, “İnternet altyapısının olmaması nedeniyle pek çok çocuğun eğitimle bağlantısı kesildi. Çocuklar, istihdam ve çocuk evliliklerinde Cumhuriyet rekorunu kırmaya hazırlandı” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu 2024 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor. Komisyonda bugün Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçesi, kesinhesabı ve Sayıştay raporları görüşüyor. Komisyonda konuşan CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay şunları söyledi:
“SİZ DEPREM İÇİN BAKANLIYORSUNUZ AMA ÖĞRETMENLERİMİZ HALA AÇIKTA VE KONAKLANACAK YER SORUNU YAŞIYORSUNUZ”
Bakanlık, 1 Ocak 2023’te yürürlüğe giren 435 milyar 351 milyon TL’lik 2023 bütçesinin yüzde 56,4’ü olan 245 milyar 654 milyon lirayı ilk 6 ayda tamamladınız. Siz buna depremi bahane ediyorsunuz ama öğretmenlerimiz hala açıkta ve barınma sıkıntısı yaşıyorlar. Son 6 ayda deprem için 17,4 milyar lira harcayan Milli Eğitim Bakanlığı, aynı dönemde dindar nesil hedefi için 27,5 milyar lira harcadı. Bu yıl bütçenizde cari transferler yüzde 136, sermaye transferleri yüzde 139, sermaye giderleri ise yüzde 336 arttı. Hoca Ahmet Yesevi ve Kırgızistan Manas Üniversitesi’ne gönderilen para, 2022 yılına göre 2023 yılında yüzde 76,3 arttı. Bu üniversitelere 6 ayda 459,7 milyon TL gönderildi. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu harcamaları ülkemizdeki üniversitelere harcarsanız, ülkemizden bir üniversiteyi dünyanın en saygın 100 üniversitesi listesine dahil edebiliriz. Ayrıca 2022 yılının ilk 6 ayında Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden sivil toplum adı altında 706 milyon lira alan vakıflara 2023 yılının ilk 6 ayında 2 milyar 566 milyon 318 bin TL ödeme yapıldı.
Atatürk’ün temel hedefi Türkiye’yi çağdaş medeniyet ve kültürün ortağı haline getirmekti. Bunu başarmanın yolunun eğitimden geçtiğini biliyor ve bunu her fırsatta dile getiriyordu. ‘En önemli ve temel nokta eğitim meselesidir. Eğitimin ya bir milleti hür, bağımsız, şanlı ve yüce bir toplum olarak yaşatması ya da bir milleti köleliğe ve sefalete bırakması nedeniyle önemini ortaya koymuştur. Öyle ki cephede savaştığı andan son anına kadar çağdaş eğitime ulaşmak için kararlı adımlar attı. Yıl 2023. Bu kararlı anlayış ortadan kaldırılarak yerine gerici bir eğitim modeli getirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığından sonra en çok bakan değiştiren ikinci bakanlıktır. Bu unvana sahip bir Bakanlıkta Bakan olarak çalışmak size büyük bir sorumluluk yüklemektedir.
” LİSESİ SINAVINI 6 KEZ, ÜNİVERSİTE SINAVINI 3 KEZ DEĞİŞTİRDİNİZ; “SINAV SORULARINIZ ONLARCA KEZ ÇALINDI, ÖĞRENCİLERİN emeğini boşa harcadınız”
Bakanlığınıza bağlı okullarda okuyan 19 milyon 904 bin öğrenci ve 6 milyon 950 bin üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 26 milyon öğrencinin geleceğine ışık olması gereken Bakanlığınız, ne yazık ki öğrencilerin ışığını söndürüyor. öğrencilere ışık. 21 yıldır ‘Eğitim Reformu’ adına hep aynı kararları aldınız, farklı sonuçlar beklediniz. İktidarınız boyunca 8 kez eğitim sistemini değiştirdiniz; 19 kez değiştirdin; Müfredatı defalarca değiştirerek eğitimde büyük bir erozyon yarattınız; 6 kez lise sınavını, 3 kez de üniversite sınavını değiştirdiniz; Onlarca kez sınav soruları sızdırıldı ve öğrencilerimizin emekleri boşa çıktı. Pandemi ve yaşadığımız felaket nedeniyle eğitime ara verildi. Online olarak gerçekleştirilmeye başlanan eğitimlerde fırsat eşitliği sağlanamadı. İnternet altyapısının olmaması nedeniyle pek çok çocuk eğitimden kopuyor. Çocuklar, istihdam ve çocuk evliliklerinde Cumhuriyet’in rekorunu kırdı.
“MESLEK LİSESİLERİNDE AÇILAN İŞYERLERİ ÜZERİNDEN, EĞİTİM ADI ALTINDA ÖĞRENCİ İŞ GÜCÜ ÜZERİNDEN CANLANABİLİR SERMAYEYE PARA AKIŞI SAĞLAMAYA ÇALIŞTILAR”
2024 bütçesinde üniversiteler dahil eğitime 1 trilyon 435 milyar lira bütçe ayırdınız. Genel bütçeden aldığımız payı önceki yıllara göre artırdığınız için teşekkür ederiz. Bazı bakanlarınız 21 yıl önce eğitime 10 milyar lira ayırdık, rekorlar kırıyoruz diyerek karşılaştırma yapmaya çalışıyorlardı ama yanıldıkları bir nokta var. O dönemde 2002 yılında merkezi bütçe yatırım ödeneğinden MEB yatırımlarına ayrılan pay yüzde 22,34, MEB bütçesinden yatırımlara ayrılan pay ise yüzde 17,18 idi. Bugün bu rakam bütçenin yüzde 14’üne tekabül ediyor. Şunun altını çizmenin faydalı olacağını düşünüyorum. Eğitime ayrılan payın artması eğitimin kanayan yaralarına merhem olacak mı? Ataması yapılmayan öğretmenlerin atanmasına yol açacak mı? Bozuk eğitim sistemini düzeltecek mi? Maalesef cevap büyük bir hayır. Yaşları 6 ile 17 arasında değişen 570 bin 293 çocuğun eğitiminin yanı sıra devlet okulları işletmeye dönüştürülmüş, özellikle meslek liselerinde açılan işyerleri ile döner sermayeye para akışı emek gücü tarafından sağlanmaya çalışılmaktadır. eğitim adı altında öğrenci gücü.
“AKADEMİK ÖZGÜRLÜK ENDEKSİNDE 175 ÜLKE ARASINDA 170’İNCİ SIRADAYIZ”
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yayınladığı yeni rapora göre Türkiye, ortaöğretim ve lise harcamalarında 40 ülke arasında 38’inci sırada yer alıyor. OECD’de eğitim kurumlarının ilkokuldan yükseköğretime kadar öğrenci başına harcaması ortalama 11 bin 680 dolar. Türkiye’de harcama 5 bin 723 dolar. PISA araştırma sonuçlarına göre yıllar itibarıyla durumuna bakıldığında Türkiye, araştırmaya dahil edildiği 2003 yılından bu yana okuma, matematik ve fen bilimlerinin tüm alanlarında OECD ortalamasının altında kalmıştır. 15-19 yaş grubunda yüzde 69’luk okullaşma oranıyla OECD ülkeleri arasında son sıradayız. Akademik özgürlük endeksine göre 175 ülke arasında 170. sıradayız.
Özel okullara kaynak aktarmaya devam ediyorsunuz. Özel okul sayısının artırılmasına yönelik çalışmalarınız tüm hızıyla devam ediyor. Özel okul oranının yüzde 19’dan yüzde 20’nin üzerine çıkması için var gücünüzle çalışıyorsunuz. Özel okullardaki boş kontenjanların devlet okulu öğrencilerine tahsis edilmesi yönündeki çalışmanız da bunun bir modülü. Özel okullara aktarılan kaynak, takviye ve teşvikler devlet okullarına harcanmalıdır. Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına bir an önce son verilmelidir.
“ÖĞRETMENLER ÖZELLİKLE BÜYÜKŞEHİRLERDE KİRALARIN YÜKSEK OLMASI NEDENİYLE CİDDİ KONUT SORUNLARI YAŞIYORLAR”
Öğretmenler özellikle büyükşehirlerde yüksek kiralar nedeniyle ciddi barınma sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Gıda fiyatlarının artması nedeniyle sağlıklı beslenemiyorlar. Akademisyenlerimiz artık seslerini duymanızı istiyor. Akademisyenin taban maaşı yoksulluk sınırının 2 katı olmalıdır. Hem üniversitelerin hem de TÜBİTAK gibi devlet kurumlarının yurt içi ve yurt dışı konferanslar için sunduğu finansman ve burs kaynaklarının günümüz ekonomi kurallarına uygun olarak revize edilmesi gerekmektedir. Akademisyenlerin ek göstergeleri en az 1000 puan artırılmalıdır. Ek ders fiyatları en az 5 kat artırılmalıdır. Üniversite ödeneği, yükseköğrenim ödeneği, memuriyet ödeneği ve aile ödeneği en az 5 kat artırılmalıdır. Aynı işi yapan akademisyenlerin, vakıf/devlet ayrımı gözetmeksizin kanunların gerektirdiği şekilde eşit ücretle çalışmaları gerekmektedir.
Sayıştay raporunda tespit edilen sorunlar var. Rapora göre, İnşaat ve Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemine (MEBCBS) devredilen, Bakanlık kullanımındaki taşınmazların tahsis işlemlerinin yapılmadığı görüldü. tamamlandı ve bu nedenle mali tablolarda tam olarak raporlanmadı. Bakanlığın Ortaöğretim, Mesleki ve Teknik Eğitim ile Din Eğitimi Genel Müdürlüğüne bağlı yatılı okullar, faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmelerini sağlayacak insan kaynağına sahip değildir, çoğunluğu sosyal alanlardan yoksundur, çoğunluğu sosyal alanlardan yoksundur. pansiyon hesabından yapılan harcamaları kontrol edecek bir mekanizma yok ve bütçeleme sürecinde bazı sorunlar yaşanıyor. ‘Sorunlar olduğu görüldü, bu sorunların acilen çözülmesi gerekiyor’ gibi ifadeler var.
“ÖĞRENCİLERİMİZ ÖĞRETMENLERİNİ BEKLERKEN, RANDEVU BEKLİYORUZ ÖĞRETMENLERİMİZİN RANDEVULARINI ARTIK YAPIN”
Atama bekleyen milyonlarca öğretmenimiz var. Bir önceki bakanın döneminde verilen sözler vardı, bu sözlerin yerine getirilmesi gerekiyor. Öğretmenlerimizin bu taleplerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Öğrencilerimiz öğretmenlerini beklerken, atama bekleyen öğretmenlerimizin de artık atanması gerekiyor. Verilen sözleri yerine getirin. Laikliğe ve laik eğitime yönelik politika ve uygulamalara derhal son verilmelidir. Başta okul öncesi eğitim olmak üzere eğitimin her kademesindeki öğrencilere en az bir öğün ücretsiz yemek imkânı sağlanmalıdır. Eğitime yapılan yatırımlar artırılmalı, bütçeden tüm kamu çalışanlarına yönelik ücretsiz okul öncesi eğitim kurumları ve kreşlere pay ayrılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı ve yükseköğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat artırılarak OECD ortalamasına getirilmelidir.
‘Köy Yaşam Merkezleri İşbirliği Protokolü’ çerçevesinde köyler yeniden hayat bulacak ve biz de bu olası zorlu döneme yeterince hazırlıklı olacağız. Bu projeye ne oldu? Cumhuriyet tarihinin en büyük eğitim projesi olarak tanımladığınız FATİH projesi ne oldu? Bu projeye yapılan harcamaların sonucu neydi?